Cavit Arı: İktidar ‘Chp’li Belediyeleri Nasıl Çalıştırmayız’ Derdinde Ama Şunu Bilin Ki Bu Halk, Sizin Yaptıklarınızı Görüyor.
CHP Antalya Milletvekili Cavit Arı, “Antalya Büyükşehir Belediyesi’ne bugüne kadar 3 milyon civarında bir para kesilmesi gerekirken 330 milyon TL para kesilmiştir. Siyasetin şovunu siz yaptınız, borcunu biz ödüyoruz, Ankara halkı ödüyor, Antalya halkı ödüyor, Antalya Büyükşehir Belediyesi ödüyor. Adalet, sizin sadece parti isminizde var. İşte ne kadar adaletsiz olduğunuzun ne kadar açık olduğu, bu rakamlarda, ortada gözükmekte. İktidar, ‘CHP’li belediyeleri nasıl çalıştırmayız, nasıl cezalandırırız, hizmetlerini nasıl önleriz’ sıkıntısında lakin şunu bilin ki bu halk, sizin yaptıklarınızı görüyor. Bu haksızlığın, hukuksuzluğun faturasını şanlı Türk milleti size birinci seçimde ödetecektir” dedi.
Plan ve Bütçe Komisyonu’nda bugün Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı’nın bütçesi görüşülüyor. Komisyonda söz alan CHP Antalya Milletvekili Cavit Arı, şunları söyledi:
“DENETİM YOK, DENETİM YOK, RİSK ÇOK; VAY MEMLEKETİN HALİNE”
“2021 yılında Liman ve Kıyı Yapıları Daire Başkanlığı’nca, 6 adet büyük yapı işinin kontrolünde sadece 6 teknik personele yol dahil toplam 59 gün görevlendirme, yani her bir iş için yol dahil sadece 10 gün iş başında bulunma görevi verilmiş. Filyos Liman, Rıhtım ve Geri Saha İnşaatı için 2021 yılında 11 gün, Rize İyidere Lojistik Liman İnşaatı için 25 gün; Hava Meydanları Yapım Daire Başkanlığı’nca yürütülen 8 adet üretim işinde 173 gün, 63 gün, 32 gün, 26 gün, 20 gün, 17 gün, 6 gün ve 5 günlük kontroller var. 2020 Sayıştay kontrol raporunda da birebir durum tespit edilmiştir. 2021’de de aynı hususların devam ettiği yine Sayıştay tarafından ifade edilmektedir. Yani kısacası denetim yok, kontrol yok, risk çok; vay memleketin haline. Demek ki bu durumda yapılan işlerde biz Allah’a emanet durumdayız.
Sayıştay’ın bir başka önemli bulgusu, kurum tarafından yapılan ihalelere ilişkin bilgilerin Elektronik Kamu Alımları Platformu’ndan görüntülenemediğine dair. EKAP üzerinden ihale, ilan ve kontrat bilgilerine erişilemeyen Mersin-Adana-Osmaniye-Gaziantep Yüksek Standartlı Demir Yolu Sınırı, Ankara-İzmir Yüksek Standartlı Tren Sınırı üretimi üzere 9 ihaleyle ilgili bilgilere ulaşılamadığına dair Sayıştay’ın raporu var. İhalenin sonuçlandırılmasına kadar olan sürecin ve seçilen ihale usulünün mevzuata karşıt olduğu ya da şeffaf olmadığı üzere tespitler bulunmamaktadır. Bu ihalelerle ilgili saklanan nedir, neyi gizlemeye çalışıyorsunuz? Bu ortada, evvelki yılda Sayıştay tarafından tespit edilen değerli bulguların giderilmediği, eksikliklerin yerine getirilmediği de yeniden tespit edilmiş durumdadır.
“ANKARA HALKINI CEZALANDIRMAYA ÇALIŞIYORSUNUZ. BU KADAR PARAYI HAKSIZ YERE KESİYORSUNUZ”
Ankara’da Çayyolu, Sincan ve Keçiören metrolarının hasılatı üzerinden yüzde 15 yerine İller Bankası payının yüzde 5’inin kesilmesinin haksız bir uygulama olduğunu bir defa daha tabir etmek isterim. Ankara Büyükşehir Belediyesi’ne faturası 2,7 milyar olmuştur. 2019’da 10 milyon 250 bin 805 TL kesilmesi gerekirken 123 milyon 497 bin TL, 2020’de 8 milyon 880 bin TL yerine 229 milyon TL, 2021’de 10 milyon 630 bin TL yerine 352 milyon 354 bin TL, 2022’de 23 milyon 630 bin TL yerine 603 milyon 56 bin TL, yani toplamda 53 milyon 400 bin TL yerine 1 milyar 308 milyon 800 bin TL kesilmiş durumdadır. Böylelikle 1 milyar 255 milyon 418 bin TL fazla ödeme alınarak Ankara halkına bu ölçü kadar hizmet yapılması engellenmiştir. Ankara halkını cezalandırmaya çalışıyorsunuz. Bu kadar parayı haksız yere kesiyorsunuz.
Bakanlığınızca 2013 yılında proje çalışması başlatılıp 4 yıl sonra, 2017 yılında projesi tamamlanabilen, 2018 yılında alınan Bakanlar Şurası kararıyla Esenboğa çizgisinin birinci kısmı olan Keçiören-Kuyubaşı-Esenboğa Havalimanı-Yıldırım Beyazıt Üniversitesi ortası, Ulaştırma Bakanlığı’nca üstlenilmiştir. Bakanlık 2020-2021-2022 yatırım programında yer alan ancak üç yıldır ihalesi çıkarılmamış projenin ve de bu projenin ikinci kısmı olan Kuyubaşı-Gar bağlantısının projelerinde Bakanlık tarafından hazırlanan projelerin ihaleye çıkarılmasını beklemektedir. Başta Çubuk halkı olmak üzere tüm Ankara halkının 2017’den beri beklentisi boşa çıkmıştır. Birebir haksız uygulama Antalya Büyükşehir Belediyesi’nde de yaşanmış, rantabl olmayan; Cumhurbaşkanı, Başbakan, Bakan, belediye başkanı tarafından siyaset malzemesi olarak kullanılan ve de devamlı zarar eden ikinci etap raylı sistem nedeniyle haksız uygulama burada da yapılmış.
“SİYASETİN ŞOVUNU SİZ YAPTINIZ, BORCUNU BİZ ÖDÜYORUZ”
Antalya Büyükşehir Belediyesi’ne bugüne kadar 3 milyon civarında bir para kesilmesi gerekirken 330 milyon TL para kesilmiştir. Siyasetin gösterisini siz yaptınız, borcunu biz ödüyoruz, Ankara halkı ödüyor, Antalya halkı ödüyor, Antalya Büyükşehir Belediyesi ödüyor. Birebir biçimde İstanbul’da Levent-Hisarüstü Projesi’nde 2015, 2016, 2017, 2018’de toplam kesinti 3 milyon 418 bin TL iken sadece 2019 yılında İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nden 326 milyon 375 bin TL kesinti yapılmıştır. Adalet, sizin yalnızca parti isminizde var. İşte ne kadar adaletsiz olduğunuzun ne kadar açık olduğu, bu sayılarda, ortada gözükmekte. İktidar, ‘CHP’li belediyeleri nasıl çalıştırmayız, nasıl cezalandırırız, hizmetlerini nasıl önleriz’ kederinde lakin şunu bilin ki bu halk, sizin yaptıklarınızı görüyor. Bu haksızlığın, hukuksuzluğun faturasını büyük Türk milleti size birinci seçimde ödetecektir. Herkese eşit, tüm belediyelere hakkaniyetli, parti ayrımı yapmadan bütün vatandaşlarımıza adil davranacak bir iktidar, Millet İttifakı iktidarı gelecektir.
“KAMU ÖZEL İŞ BİRLİKLERİ BÜTÇEYE VE VATANDAŞLARIMIZA YÜK OLMAYA DEVAM EDİYOR”
Kamu-özel iş birlikleri, bütçeye ve vatandaşımıza yük olmaya devam ediyor. Bugün, 2023 yılı bütçesinde 55 milyar bir garanti ödemesi gözükmektedir. Gerçek iş yapılmadığı için de birçok yatırımın yanlış planlanması nedeniyle de bu sistem, bütçemize yük olmaya devam etmektedir. Görüldüğü üzere de bu türlü giderse yük olmaya da devam edecektir. Sayın Genel Başkan’ımızın bu mevzuda bir açıklaması vardı, iktidara geldiğimizde bu biçimde bütçeye yük teşkil eden ve yüklenicisine ödemesi gerçekleştirilmiş olan yatırımların kamulaştırılacağını dair. O günler geldiğinde ülkemizi bu yükten kurtaracağız.
İktidarınız vaktinde, gelmiş geçmiş tüm iktidarların harcadığı paranın neredeyse 3 katı para topladınız. 2 trilyon 450 milyar doları geçti topladığınız para. Bu paraları nereye harcadınız, sormak lazım. Devlet olarak yapamadığınızı kamu-özel iş birliğiyle yaptırıp yeni yükler getirdiğiniz açıkça ortada. Kamu-özel iş birliği projelerini nasıl yapıyorsunuz, nasıl hesap ediyorsunuz anlaşılır üzere değil. Bir projede yapılırken yüzde 3’lük, 5’lik, 10’luk belki de bir hata olabilir, ancak sizin öyle projeleriniz var ki yüzde 97’lere varan kusur hisseleri var. Ancak devlet işinde maalesef bu yanlışları yaptınız, zira para devletten çıkıyor, para milletten çıkıyor, para yandaşa gidiyor. Zafer Havaalanı; 2022’nin ilk 10 ayında garanti edilen giden yolcu sayısı 1 milyon 98 bin. Peki soruyorum; giden yolcu sayısı kaç? Bizdeki bilgilere göre ortalama 25 bin 500 dolayında, yani hata payı yüzde 97 seviyelerinde. Yapım maliyeti 50 milyon euro, bugüne kadar 58 milyon 482 bin euro ödenmiş. 2044 yılına kadar ödenecek para 208 milyon euro. Yani böyle yüzde 90’lara, 97’lere varan kusur hisseleriyle birileri güçlü edilmeye devam ediyor.
“ANAYASA MAHKEMESİ KARARLARINA UYMAYA DAVET EDİYORUM”
Gerek Bakanlık gerekse iktidar olarak, Anayasa Mahkemesi kararlarına uymaya davet ediyorum. Zira burada ülkemiz açısından çok değerli olan, stratejik bir durumda olan limanlarla ilgili, bu limanların özelleştirilmesiyle ilgili mühletlerin 49 yıllık müddete kadar uzatılmasıyla ilgili bir kanun geçmişti. Biz, o kanun geçerken itiraz etmiştik; ‘Bakın, bu yaptığınız Anayasa’ya muhalif, yapmayın bu işi’. Yani belki de o karara imza atan, o salonda bulunan milletvekili arkadaşlarımızın birçoğunun ömrünün bu sözleşmelerde uzatılan sürelerin sonunu görmeye yetmeyeceğini ifade etmiştik. Bakın, 2046’lara, 2047’lere, 52’lere, 61’lere ve 2070’li yıllara kadar uzatılan mühletler vardı. Artık, Anayasa Mahkemesi burada bir haksızlık olduğunu ve ihalelerde eşitsizlik yaratacağını söz ederek bunu iptal etti. Lakin geçtiğimiz haftalarda yine bir torba yasa olarak bu teklif getirilmişti, bizim direnmemizle muhalefetimizle torbadan çıkarıldı.”
